''Yaşam öğrenmeye devam ederseniz size yeni yollar açar.''
"International Business Seminars" Dersi Konuğu:
Can Öcal / Luxottica
Merhaba Arkadaşlar,
International Business Seminars dersi
bünyesinde Luxottica finans direktörü Can Öcal'ı konuk ettik bu hafta. Bugün
sizlere Can Öcal ile gerçekleştirdiğimiz ders sonrası zihinlerimizde yer eden
önemli konuları aktaracağız.
Can Bey, 2000 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi’nden
mezun oldu. Hepimizin, özellikle de finans departmanında kariyer hedefi
olanların Can Bey'den öğrenecek çok şeyi var. Can Bey finans kökenli olmanın
yanında kendisini finans departmanına adamış biri.
Kariyerine ilk olarak Deloitte'te başlamış ve
yaklaşık 3 yıl boyunca denetçi olarak çalışmış. Can Bey denetim kariyerinde çok
yoğun çalıştığından ve çoğu zaman haftasonunun ya da mesai saatinin sabit olmamasından
bahsetti. Bu yoğun temponun kendisine planlı çalışma ve esneklik kazandırdığına
değinmeden de geçmedi. Özellikle finans alanında kariyerine devam etmek
isteyenler ya da düşünenler için daha net olması açısından denetim süreçlerini
de detaylı bir şekilde açıkladı. Denetim süreçleri genelde 5 ile 15 gün
arasında değişiyor, bir projeyi bitirdiğinizde başka bir müdür ile başka bir
proje içinde buluyorsunuz kendinizi. Örneğin bir hafta başında Adana uçağında
Adana Çimento'yu denetlemeye giderken diğer hafta başı İş Bankası’na denetime
gitmek için hazırlık yapıyorsunuz. Her denetim için farklı bir firmaya giderken
aynı zamanda farklı sektörler içinde de farklı
metotlar kullanmanız gerekebiliyor. Örneğin bir firma halka açıksa o
firmayı Sermaye Piyasası Kurulu’na göre denetliyorsunuz, başka bir firma halka
açık değil ise ama yurt dışından merkezden denetlenmek istiyorsa onun için
uluslararası muhasebe sistemleri kullanılıyorsunuz, tabi bunu yanında
engellerle de karşılaşabiliyorsunuz. Denetim için gittiğiniz firmalardaki
çalışanlar sizin onların açıklarını aramak için geldiğinizi ve sizin onları
işinden edebileceğinizi düşünebiliyor ve onların koyduğu psikolojik engelleri de
aşmanız gerekebiliyor. Kısacası Can Bey denetimi “çok çalışma ve farklı
durumlara uyum sağlayabilme becerisi” ile ilişkilendirdi. Ancak Can Bey her
sektörde olabileceği gibi denetim sektöründe de bulunan bazı olumsuz tarafları
olumlu bir şekilde görmeye çalışıyor. Denetçi olarak edindiği deneyimleri
kariyerinin devamında da etkili bir şekilde kullanmaya devam ediyor. Biz de Can
Bey'i örnek almalıyız. Elbette karşımıza olumsuz, yıldırıcı olaylar ve kişiler çıkacaktır iş hayatımızda ama pes etmememiz gerekiyor, yıkıcı olmak yerine
daha çok yapıcı olmalıyız.
Can Bey yaklaşık 3 yıl denetçi olarak çalıştıktan
sonra kariyerine Tuborg'ta “bütçe planlama” departmanında devam etmiş. Sonrasında Fransız bir geri dönüşüm şirketinde “denetçi” olarak çalışmış. Devamında Kastaş firmasında
finans müdürü 5,5 yıl çalıştıktan sonra, 7 yıl önce Luxottica'da 'finans direktörü' olarak çalışmaya
başlamış ve hala da aynı firmada çalışmaya devam ediyor. Can Bey firmasını şu
şekilde anlatıyor:
"Şirketin adı İtalyanca iki kelimenin kombinasyonundan türetilmiş: “luce” (light) ve “ottica”
(optik). Mükemmel bir evlilik. "
Leonardo Del Vecchio
tarafından 1961 yılında Agordo'da kurulan Luxottica moda, lüks, spor ve
performans gözlüklerinin tasarımı, üretimi ve dağıtımı konusunda lider bir
firma. Şirketi kuran Leonarda Del Vecchio’nun çok farklı ve girişim için örnek
alınabilecek bir hayat hikayesi olduğunu söyleyen Can Bey bize ondan da
bahsetti. Şirketin sadece gözlük çerçevesi üretmekten bu günlere nasıl
geldiğini böylece anlamış olduk. Aynı zamanda Del Vecchio'nun çok çalışkan
olduğunu özellikle vurgulayan Can Bey bize burada aslında çok önemli bir mesaj
daha vermiş oldu. Daha sonrasında şirketin yapısından bahsederek, güçlü ve
dengeli bir marka portföyüne sahip olan Luxottica’nın bünyesinde bulunan prestijli markalardan bazıları şu şekilde: Ray-Ban, Oakley, Vogue Eyewear, Persol, OliverPeoples,
AlainMikli, Arnette ve Giorgio Armani, Burberry, Bulgari, Chanel, Dolce&Gabbana,
DKNY, Ferrari, Michael Kors, MiuMiu, Paul Smith, Prada, RalphLauren,
StarckEyes, Tiffany&CoToryBurch, Valentino,Versace.
Sürdürülebilir iş yaklaşımına ve grubun stratejisinin ayrılmaz bir parçasına
ilham veren Luxottica, “Hayatın güzelliğini gör (To see the beauty of life)” cümlesini kendine vizyon olarak belirlemiştir.
Grubun global toptan dağıtım ağı 150'den fazla ülkeyi
kapsamakta ve ağırlıklı olarak Kuzey Amerika'da Sunglass Hut, LensCrafters ve
Pearle Vision, Avustralya ve Yeni Zelanda'da OPSM ve Laubman & Pank, Latin
Amerika'da GDO ve Óticas Carol ile yaklaşık 9.000 mağazadan oluşan kapsamlı bir
perakende ağı ile tamamlanmaktadır. Ürün tasarımı ve geliştirmesini İtalya’da, üretimini
İtalya, Çin, Brezilya ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki birçok merkezde yapılmaktadır. Tamamen entegre olan Avrupa, Kuzey Amerika ve
Asya-Pasifik'teki üç yeni laboratuvarın eklenmesiyle de üretim kapasitesi arttırılmıştır.
Can Bey ile sohbetimiz yalnızca şirket ekseninde değil, zaman zaman
kariyer ve yaşam ile de ilerledi. Kariyerimizin sadece çalışarak geçmemesi
gerektiğini de öğrendik Can Bey ile olan sohbetimiz esnasında. "Diplomamızı aldık
bitti, şimdi çalışalım" değilmiş mesele; şu an çalıştığım konumu nasıl
koruyabilirim, ilerleyebilirim ve kendimi nasıl geliştirebilirim sorusunun
cevabını aramakmış. ''Yaşam öğrenmeye devam ederseniz size yeni yollar açıyor.''
Can Bey bu felsefe ile yoluna devam etmiş. Kariyerine devam ederken aynı
zamanda kendini farklı alanlarda geliştirmiş ve bu farklı alanlarda yetkinlik
elde ettikten sonra da kendi mesleğinde uygulamış. Yüksek Teknoloji Enstitüsünde
Mühendislik İşletmeciliği yüksek lisansını tamamlamış, Mali Müşavirlik belgesi
almış, İnsan Kaynakları programına katılmış ve şu an koçluk için kurs alıyor. Bu
eğitimleri insan kaynaklarında çalışmak, mühendis olmak, koçluk yapmak için
almamış. Birlikte çalıştığı diğer departmanları anlamak, öğrenmek ve onlarla
daha iyi bir iletişim içinde olmak için almış. Sınavlarımız art arda geldiği
zaman isyan ediyoruz çoğumuz ama Can Bey'in yoğun çalışma temposuna rağmen bu
kadar eğitimi tamamlaması hepimiz için ilham kaynağı oldu aslında. ''BİLGİ beş
harfli bir kelimedir fakat %80'i İLGİ'den oluşuyor.'' dedi Can Bey. Yani bir iş
hakkında bilgimiz olsun istiyorsak önce merak edip ilgili olmamız gerekiyor. Burada aslında şunu anlıyoruz; Can Bey'in dediği gibi %80'lik kısım çok
önemli, ilgi duyduğumuz sevdiğimiz bir işi yapmalıyız ki bu bize mutluluğu ve
aynı zamanda başarıyı getirsin.
Topluma
olan borçlarımızı da unutmamamız gerek elbette, Can Bey'in bir diğer nasihati de
buydu. Çok güzel bir konuya değindi aslında, toplumu güzelleştirmek bizim
elimizde o halde neden güzelleştirmeyelim?! Ne iş yaptığımızın ya da ne kadar
maaş aldığımızın bir önemi yok. Eminim ki herkesin farklı bir yetkinliği
vardır. Can Bey bu yetkinliklerimizi kullanarak topluma da fayda sağlayacak işler
yapmamız gerektiğinin altını çizdi. Kendisi hala topluma faydalı olduğunu hissetmek için birçok sosyal sorumluluk projesi yaratıyor. Bunlardan biri
otizmli çocukların eğitim masraflarını karşılamak için maratonlara katılıyor olması. Bize de sosyal
sorumluluk projelerinde daha aktif rol almamız gerektiğinin tavsiyesini
vermeden geçmedi. Biz de aslında daha fazla neler yapmalıyız, topluma nasıl
faydalı bireyler olarak yetişebiliriz diye düşünerek elimizden geleni yapmalıyız.
Can Bey ile geçirdiğimiz dolu dolu bir iki saati bu içerikte sizlerle de paylaştık. Kendisine içten teşekkürlerimizi
sunuyoruz.
Yorumlar
Yorum Gönder